E-ISSN 2651-5164 / Print-ISSN 2717-6398
A cross-sectional study investigating association of liver diseases in moderate to severe psoriasis patients [Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol]
Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2019; 53(1): 15-18 | DOI: 10.4274/turkderm.galenos.2018.82085

A cross-sectional study investigating association of liver diseases in moderate to severe psoriasis patients

Sibel Doğan1, Dilek Menteşoğlu1, Nilgün Atakan1, Halis Şimşek2
1Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Dermatology and Venereology, Ankara, Turkey
2Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Internal Diseases, Division of Gastroenterology, Ankara, Turkey

Background and Design: Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD), which is a systemic comorbidity of psoriasis, is the most common liver disease in population with risk of cirrhosis progression. The aim of this study was to investigate the frequency and risk factors of NAFLD in moderate-severe psoriasis patients.
Materials and Methods: Patients aged 18 years and older, who were followed up with a diagnosis of moderate to severe psoriasis at Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Dermatology and Venereology between 2015 and 2016, were included. Demographic and disease-related data (age, sex, age at psoriasis onset, alcohol use, family history of psoriasis, psoriatic arthritis history), and associating systemic diseases were reviewed. Liver function tests (LFT) were evaluated during routine examinations. Evaluation of gastroenterology consultations was reviewed with indications (positive hepatitis markers, elevated LFT, liver disease history). Abdominal, liver and biliary system ultrasonography results were assessed. Descriptive stastistics were evaluated by cross-table and chi-square test. The difference between the two means was evaluated by t-tests. P value less than 0.05 were accepted as statistically significant.
Results: Two hundred and sixty-six patients with moderate-severe psoriasis were included. 12% of the patients (n=31) had elevated LFT. Abdominal ultrasonography was performed in 77% (n=24) of patients who were evaluated by gastroenterology department for LFT elevation. NAFLD was found in 65% (n=20) of patients with high LFT. The incidence of coronary artery disease, hypertension and hyperlipidemia was significantly higher in patients with high LFT compared to patients with normal LFT (p=0.003, p=0.011 and p=0.001, respectively). Examination and laboratory values were compared according to presence of elevation in LFT; uric acid levels were statistically higher in psoriatic patients with high LFT (p=0.002). The mean waist circumference in patient group with elevated LFT and in group with normal LFT was found to be 108.3±9.6 cm and 98.2±15.4 cm, respectively. The difference was statistically significant (p=0.005).
Conclusion: NAFLD should be kept in mind as a frequent and important cause of elevated LFT observed in psoriasis patients. The presence of comorbidities such as cardiovascular diseases, hypertension and hyperlipidemia, which are frequently observed in psoriasis patients diagnosed with NAFLD, should be investigated. We recommend measurement of waist circumference and blood pressure and parameters including fasting blood glucose, lipid profile and uric acid in terms of metabolic syndrome.

Keywords: Psoriasis, non-alcoholic fatty liver disease, metabolic syndrome, hypertension, waist circumference

Orta-şiddetli psoriazisli hastalarda karaciğer hastalıkları birlikteliğini araştıran kesitsel bir çalışma

Sibel Doğan1, Dilek Menteşoğlu1, Nilgün Atakan1, Halis Şimşek2
1Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı
2Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Gastroenteroloji Bölümü, Ankara, Türkiye

Amaç: Psoriazisin sistemik komorbiditelerinden olan non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH), toplumda görülen en sık karaciğer hastalığıdır ve siroza ilerleme riski taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı orta-şiddetli psoriazis tanısı ile takip edilen hastalarda NAYKH sıklığını ve bu komorbidite ile ilişkili olabilecek risk faktörlerini araştırmak olarak belirlenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı polikliniklerinde 2015-2016 yılları arasında orta-şiddetli psoriazis tanısı ile izlenmiş 18 yaş ve üzerindeki hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait demografik ve hastalık ilişkili veriler (yaş, cinsiyet, hastalık başlangıç yaşı, alkol kullanım öyküsü, ailede psoriazis varlığı, psoriatik artrit varlığı), mevcut olabilecek sistemik hastalıklara (diabetes mellitus, hiperlipidemi, hipertansiyon, enfeksiyöz ve diğer karaciğer hastalıkları) dair veriler toplandı. Rutin tetkikleri sırasında bakılmış olan karaciğer fonksiyon testleri (KCFT) değerlendirildi. Hastalardan endikasyon dahilinde (hepatit belirteçlerinde pozitiflik, KCFT’de bozukluk, bilinen karaciğer hastalığı öyküsü) istenilmiş olan gastroenteroloji bölüm konsültasyon sonuçları incelendi. Hastalara endikasyon dahilinde istenilmiş olan abdominal, karaciğer ve biliyer sistem ultrasonografi sonuçları gözden geçirildi. Tanımlayıcı istatistikler, çapraz tablo ve ki-kare testi ile, iki ortalama arasındaki fark t-testi ile değerlendirildi. 0,005’ten küçük olan p değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Çalışmamıza dahil edilme ve dışlanma kriterlerine uyan 266 orta-şiddetli psoriazis hastası dahil edildi. Hastaların %12’sinde (n=31), yapılmış olan rutin değerlendirmeleri sırasında bakılan KCFT’de yükseklik olduğu saptandı. KCFT yüksekliği nedeni ile gastroenteroloji bölümüne konsülte edilmiş olan hastaların %77’sine (n=24) abdominal ultrasonografi yapıldı. Bu hastaların %65’inde (n=20) NAYKH olduğu saptandı. KCFT’si yüksek olan hastalarda koroner arter hastalığı, hipertansiyon ve hiperlipidemi sıklığı, KCFT’si normal olan hasta grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,003, p=0,011, p=0,001). KCFT yüksekliği olan psoriazisli hastalarda ürik asit düzeylerinin istatistiksel anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu görüldü (p=0,002). Bel çevresi KCFT yüksekliği saptanan hasta grubunda 108,3±9,6 cm iken, KCFT’si normal olan grupta 98,2±15,4 cm olarak bulundu, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,005).
Sonuç: Psoriazis hastalarında gözlenen KCFT yüksekliğinin sık ve önemli bir sebebi olarak NAYKH akılda tutulmalıdır. NAYKH tanısı alan psoriazis hastalarında görülme sıklığı yüksek olan kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon ve hiperlipidemi gibi komorbiditelerin varlığı açısından hastaların değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu hastaların muayeneleri sırasında bel çevresi ve kan basıncı ölçümü yapılması ve laboratuvar incelemelerinde metabolik sendrom açısından bakılması gerekli olan açlık kan şekeri ölçümü, açlık lipit profili ve ürik asit düzeyi gibi diğer parametrelere dikkat edilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Psoriazis, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, metabolik sendrom, hipertansiyon, bel çevresi

Sibel Doğan, Dilek Menteşoğlu, Nilgün Atakan, Halis Şimşek. A cross-sectional study investigating association of liver diseases in moderate to severe psoriasis patients. Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2019; 53(1): 15-18

Corresponding Author: Sibel Doğan, Türkiye
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale