Background and Design: Atopic dermatitis (AD) is a common chronic, recurrent, and itchy inflammatory skin disease. Various therapeutic agents are available, but severe side effects may limit their usage. Recently, dupilumab, a human monoclonal antibody that targets the interleukin-4 (IL-4) receptor alpha subunit of heterodimeric IL-4 and IL-13 receptors, is approved and might be used in patients with resistant AD, with the permission of the Ministry of Health.
Materials and Methods: This study aimed to retrospectively evaluate the clinical characteristics of patients and dupilumab treatment responses in our center. This study included patients with AD who were unresponsive to conventional treatments and treated with dupilumab. Sociodemographic, laboratory data, previous treatments, and responses along with disease severity scores [eczema area and severity index (EASI)] before and after dupilumab were evaluated through the electronic files of patients.
Results: A total of 21 patients (13 males and 8 females) between June 2019 and March 2021 were identified. The mean age of patients was 40.57±15.21 years. The mean duration of dupilumab treatment was 6.59±5.88 months. The mean EASI score at the beginning of dupilumab was 15.35±8.03, whereas 4.6±2.9 after treatment. A 70-100% improvement was found in approximately 75% of the patients. No side effects were observed that required treatment discontinuation or dose changes.
Conclusion: Our study has the highest number of reported patients in our country, which revealed that dupilumab is highly effective and safe for conventional treatment-resistant AD.
Amaç: Atopik dermatit (AD) sık görülen kronik, tekrarlayıcı, kaşıntılı, inflamatuvar bir deri hastalığıdır. Tedavisinde çeşitli tedavi ajanları bulunsa da bu ajanların ciddi yan etkileri kullanımlarını sınırlamaktadır. Son zamanlarda, interlökin-4 (IL-4) ve IL-13 reseptörlerinin IL-4 reseptör alfa alt birimini hedefleyen heterodimerik bir insan monoklonal antikoru olan dupilumab onay almıştır ve dirençli AD’li hastalarda Sağlık Bakanlığı izni ile kullanılabilmektedir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada hastalarımızın klinik özelliklerini ve dupilumab tedavi yanıtlarını retrospektif olarak değerlendirmeyi amaçladık. Konvansiyonel tedavilere yanıt vermeyen ve dupilumab başlanan AD’li hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların sosyodemografik ve laboratuvar verileri, önceki tedavileri ve dupilumab tedavi öncesi ve sonrasındaki hastalık şiddet skorları [egzama alan ve şiddet indeksi (EAŞİ)] ve tedavi yanıtları değerlendirildi.
Bulgular: Haziran 2019 ile Mart 2021 arasında takip edilen toplam 21 hasta (13 erkek, 8 kadın) saptandı. Hastaların ortalama yaşı 40,57±15,21 yıldı. Ortalama dupilumab tedavi süresi 6,59±5,88 aydı. Dupilumab başlangıcındaki ortalama EAŞİ skoru 15,35±8,03 iken, tedavi sonrası ortalama EAŞİ skoru 4,6±2,9 olarak saptandı. Hastaların yaklaşık %75’inde %70-100 aralığında bir iyileşme saptandı. Tedavinin kesilmesini veya doz değişikliğini gerektiren hiçbir yan etki gözlenmedi.
Sonuç: Ülkemizden bildirilen en yüksek hasta sayısına sahip olan çalışmamızda, dupilumabın geleneksel tedavilere dirençli AD’de oldukça etkili ve güvenli bir seçenek olduğu saptanmıştır.