Paraneoplastic pruritus and paraneoplastic erythroderma [Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol]
Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2013; 47(2): 65-68 | DOI: 10.4274/turkderm.47.s11  

Paraneoplastic pruritus and paraneoplastic erythroderma

Erkan Alpsoy
Department Of Skin And Venereal Diseases, Akdeniz University Faculty Of Medicine, Antalya, Turkey

Pruritus and erythroderma could be a presenting sign of numerous internal malignancies. These symptomes can occur in the early stages of internal malignancies or precede them by months. On the other hand, these symptoms can also be caused by various other common conditions; therefore they are not specific for paraneoplastic diseases. This review overviews the current state of knowledge regarding paraneoplastic pruritus and paraneoplastic erythroderma, and highlights the association between these conditions and internal malignancies together with their epidemiological, clinical and diagnostic features. Paraneoplastic pruritus is often generalized with intractable and chronic course. Nocturnal pruritus can be a significant problem for these patients. Patients may present with secondary skin changes including excoriations, hyperpigmentation, lichenification and prurigo nodules. Paraneoplastic pruritus is more commonly known to be in association with Hodgkin lymphoma and other lymphomas, leukemia and polycythemia vera. Paraneoplastic erythroderma is more agressive and resistant to standart treatment modalities. Weakness, and significant weight loss are frequently seen as additional findings. It can be associated with fine scaling and hyperpigmentation (melanoerythroderma). Papuloerythroderma of Ofuji is distinct and rare clinical entity presenting with erythroderma. It is characterized by intensely pruritic and widespread red flat-topped papules. Cutaneous T-cell lymphoma, especially its leukemic variant Sézary syndrome are the most common cause of paraneoplastic erythroderma. A detailed and meticulous medical history, dermatologic and physical examination including an exam for lymph nodes should be the first step in the evaluation of paraneoplastic pruritus and erythroderma. Subsequent diagnostic testing must be directed in the light of clinical findings, and especially lymphoproliferative diseases should be carefully evaluated. Such a review should be repeated at follow-up visits if the first evaluation is found to be normal limits.

Keywords: Itching, pruritus, erythroderma, paraneoplastic syndrome


Paraneoplastik kaşıntı (pruritus) ve eritrodermi

Erkan Alpsoy
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye

Çok sayıda iç organ kanseri deride pruritus (kaşıntı) ve eritrodermi ile giden tablolara yol açabilir. Bu tablolar iç organ kanserinin erken döneminde görülebilir veya onun aylar öncesinden ilk habercileri olabilir. Diğer yandan kaşıntı ve eritrodermi paraneoplastik hastalıklar için özgül semptomlar değildir; çok sayıda farklı nedenlerle ortaya çıkabilirler. Bu derlemede iç organ kanserlerine bağlı kaşıntı (paraneoplastik kaşıntı) ve eritrodermi (paraneoplastik eritrodermi)’nin epidemiyolojik ve klinik özellikleriyle birlikte nedenleri ve tanısal ipuçları anlatılmıştır. Paraneoplastik kaşıntı sıklıkla yaygın, inatçı ve kronik bir kaşıntıdır. Geceleri daha belirgin olabilir. Hastalarda kaşıntıya ikincil olarak ekskoryasyon, hiperpigmentasyon, likenifikasyon ve prurigo nodülleri gelişebilir. Paraneoplastik kaşıntılı olguların büyük bölümünde Hodgkin lenfoma başta olmak üzere diğer lenfomalar, lösemiler ve polisitemia vera saptanır. Paraneoplastik eritrodermi olağan eritrodermiye göre tedaviye daha dirençlidir. Ek olarak belirgin kilo kaybı ve halsizlik bulunabilir. İnce bir skuamlanmayla birlikte sıklıkla hiperpigmentasyon da (melanoeritrodermi) eşlik eder. Eritroderminin nadir nedenlerinden olan Ofuji’nin papüloeritrodermisinde şiddetli kaşıntı ile birlikte yaygın yerleşimli, eritemli ve üzeri düz papüller saptanır. Derinin T hücreli lenfoması ve özellikle de onun lösemik varyantı olan Sezary sendromu paraneoplastik eritroderminin en sık nedenidir. Paraneoplastik kaşıntı ve eritroderminin araştırılmasında ilk adım, ayrıntılı bir öykü alımı, dikkatli bir dermatolojik muayene ve lenf nodu muayenesini de içeren sistemik fizik muayene olmalıdır. Elde edilen bulguların ışığında ve öncelikle lenfoproliferatif hastalıklar üzerinde yoğunlaşılarak daha ileri tetkiklere başvurulmalıdır. Sonuçların normal sınırlarda bulunması durumunda bu tetkiklerin belirli aralıklarla tekrarlanmasında yarar vardır.

Anahtar Kelimeler: Kaşıntı, pruritus, eritrodermi, paraneoplazi


Erkan Alpsoy. Paraneoplastic pruritus and paraneoplastic erythroderma. Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2013; 47(2): 65-68

Corresponding Author: Erkan Alpsoy, Türkiye


TOOLS
Full Text PDF
Print
Download citation
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
Share with email
Share
Send email to author

Similar articles
PubMed
Google Scholar