Relationship of Serum Levels of Anti-Desmoglein Antibodies and Direct Immunofluorescence Findings with Clinical Activity of Pemphigus [Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol]
Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2011; 45(2): 77-82 | DOI: 10.4274/turkderm.45.18  

Relationship of Serum Levels of Anti-Desmoglein Antibodies and Direct Immunofluorescence Findings with Clinical Activity of Pemphigus

Mediha Yılmaz1, Emel Bülbül Başkan1, Ferah Budak2, Hayriye Sarıcaoğlu1, Şükran Tunalı1
1Department Of Dermatology, Uludağ University Medical Faculty, Bursa, Turkey
2Department Of Microbiology, Uludağ University Medical Faculty, Bursa, Turkey

Background and Design: Pemphigus is an autoimmune disease that results in blistering of the skin and mucous membranes. In this study, we investigated the relationship between disease activity and remission with ELISA scores and direct immunofluorescence (IF) - two methods used for the detection of antibodies against desmoglein-1 (dsg-1) and desmoglein-3 (dsg-3) that are responsible for blister formation.
Material and Method: Twenty-three pemphigus vulgaris patients and two pemphigus foliaceus patients were enrolled in the study. The serum levels of anti-dsg-1 and anti-dsg-3 antibodies were measured with ELISA before therapy and at 3, 6, and 12 month of clinical remission. Concurrently, direct IF was performed on perilesional skin during active disease and on normal buttock skin/lower lip mucosa in remission. The tests were repeated if relapse has occured.
Results: Anti-dsg-1 was detected in 17 (73.9%) pemphigus vulgaris patients and anti-dsg-3 in 23 (100%) pemphigus vulgaris patients. In two pemphigus foliaceus patients, anti-dsg-1 values were positive, while anti-dsg-3 values were negative. A statistically significant correlation was seen between anti-dsg-1 antibody serum levels and skin severity scores (r: 0.577; p: 0.003), as well as between anti-dsg-3 antibody serum levels and oral mucosa severity scores (r: 0.539; p: 0.008). Direct IF results in 16 patients (84.2%) who achieved complete remission were negative. In 9 patients who relapsed, elevated serum values of anti-dsg-1 and/or anti-dsg-3 were also found. Increase in serum antibody levels was detected 1-4 months before the relapse in three of them.
Conclusion: In this study, we observed that serum desmoglein antibody levels correlated with disease severity and activity. In clinical remission, serial measurements of desmoglein antibodies can provide a guide for clinical follow-up and treatment modification.

Keywords: Pemphigus vulgaris, pemphigus foliaceus, direct immunofluorescence, desmoglein antibodies, disease activity


Pemfigusta Desmoglein Antikor Serum Düzeyleri ile Direkt İmmünofloresan Bulgularının Hastalığın Klinik Aktivitesi ile İlişkisi

Mediha Yılmaz1, Emel Bülbül Başkan1, Ferah Budak2, Hayriye Sarıcaoğlu1, Şükran Tunalı1
1Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri Ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, Bursa
2Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Bursa

Amaç: Pemfigus deri ve mukozalarda bül oluşumuyla seyreden, otoimmün bir hastalıktır. Bu çalışmada bül oluşumunda rolü olan desmoglein-1 (dsg-1) ve desmoglein-3 (dsg-3)’e karşı oluşmuş antikorların saptanmasında kullanılan iki yöntem olan direkt immünfloresan (IF) inceleme ve ELISA yönteminin hastalık aktivitesi ve remisyonla ilişkisi araştırılmaktadır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 23’ü pemfigus vulgaris, 2’si pemfigus foliaseus tanısı almış toplam 25 hasta alındı. Hastaların tedavi öncesi ve klinik remisyonun 3., 6. ve 12. aylarındaki anti-dsg-1 ve anti-dsg-3 serum antikor düzeyleri ELISA ile araştırıldı. Eş zamanlı olarak aktif hastalıkta lezyon kenarından, remisyonda ise sağlam kalça derisi/alt dudak mukozasından direkt IF inceleme yapıldı. Nüks halinde tetkikler tekrarlandı.
Bulgular: Pemfigus vulgaris hastalarının tedavi öncesi 17’sinde (%73,9) anti-dsg-1 antikoru, hepsinde (%100) anti-dsg-3 antikoru pozitif saptandı. İki pemfigus foliaseus olgusunda tedavi öncesi anti-dsg-1 pozitif değerlerde iken anti-dsg-3 negatif saptandı. Anti-dsg-1 antikor serum düzeyleri deri şiddet skoru ile (r: 0,577; p: 0,003), anti-dsg-3 antikor serum düzeyleri ise oral mukoza şiddet skoru ile korele idi (r: 0,539; p: 0,008). Tam remisyona giren hastaların 16’sında (%84,2) tedavi öncesi direkt IF’da saptanan birikim remisyonla birlikte negatifleşti. Nüks gözlenen 9 hastanın hepsinde nüks sırasında anti-dsg-1 ve/veya anti-dsg-3 serum düzeylerinde artış saptandı. Dokuz olgunun 3’ünde ise klinik remisyon halinde iken nüksten 1-4 ay öncesinde serum antikor düzeylerinde yükselme tespit edildi.
Sonuç: Bu çalışmada serum desmoglein otoantikor değerlerinin hastalık şiddeti ve aktivitesi ile ilişkili olabileceğini saptadık. Klinik remisyon esnasında desmoglein antikorlarının seri ölçümleri takip ve tedavi modifikasyonunda yol gösterici olabilir.

Anahtar Kelimeler: Pemfigus vulgaris, pemfigus foliaseus, direkt immünfloresan, desmoglein antikorları, hastalık aktivitesi


Mediha Yılmaz, Emel Bülbül Başkan, Ferah Budak, Hayriye Sarıcaoğlu, Şükran Tunalı. Relationship of Serum Levels of Anti-Desmoglein Antibodies and Direct Immunofluorescence Findings with Clinical Activity of Pemphigus. Turkderm-Turk Arch Dermatol Venereol. 2011; 45(2): 77-82

Corresponding Author: Emel Bülbül Başkan, Türkiye


TOOLS
Full Text PDF
Print
Download citation
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
Share with email
Share
Send email to author

Similar articles
PubMed
Google Scholar