Background and Design: Micrographic surgery is an intraoperative microscope-controlled surgery which aims at the excision of the entire tumor by achieving 100% control of the surgical margins with horizontal sectioning. In micrographic surgery, the healthy skin is preserved maximally due to the stepwise excision of the tumor using narrow margins. Due to its highest cure rates and maximal tissue preserving properties, it is the treatment of choice for high-risk non-melanoma skin cancers. Micrographic surgery is not routinely included in the dermatologic surgical procedures in Turkey. The aim of this study was to provide the availability of micrographic surgery for selected patients.
Materials and Methods: During 2010-2015, 116 non-melanoma skin cancers that belong to 102 patients (53 male, 49 female) were treated with micrographic surgery. All tumors were located on the head or neck, and exhibiting at least one high-risk factor for recurrence. Micrographic surgery was performed with the Munich method between 2010 and 2013, and with Mohs surgery between 2013 and 2015.
Results: The mean age of patients was 65.86±12.33 years (range: 33-90 years). The localization of the tumors was the head (n=112) and the neck (n=4). The number of micrographic surgery sessions to eliminate the tumor was 1 session for 55 (47.41%), 2 sessions for 55, and more than 2 sessions for 8 (6.89%) of the tumors. Six of the defects were left for secondary intention healing, 31 were repaired primarily and 13 defects were repaired with full thickness skin grafts whereas 66 were repaired with flaps.
Conclusion: The results of this study showed that microscopic eradication of non-melanoma skin cancer necessitates more than one session for more than half of the cases, illuminating that microscopic extension of non-melanoma skin cancer beyond clinically apparent tumor is very likely. The results support that for tumors located on the head and neck where healthy skin should be preserved maximally for functional and cosmetic reasons, the use of micrographic surgery is a necessity.
Amaç: Mikrografik cerrahi intraoperatif olarak mikroskop kontrolünde uygulanan ve horizontal kesitlerle %100 sınır kontrolü sağlayarak tümörün tamamının çıkarılmasını hedefleyen bir cerrahi yöntemdir. Mikrografik cerrahide tümör dar güvenlik sınırları kullanılarak kademeli çıkarıldığı için sağlam doku en yüksek oranda korunur. Yöntem kür oranlarının yüksekliği ve doku koruyuculuğu nedeniyle yüksek riskli melanom dışı deri kanserlerinde tedavi seçeneği olarak önerilmektedir. Ülkemizde dermatolojik cerrahi uygulamalar arasında mikrografik cerrahi rutin olarak yer almamaktadır. Bu çalışmanın amacı mikrografik cerrahi yönteminin seçilmiş hastalar için uygulanabilmesini sağlamaktı.
Gereç ve Yöntem: 2010-2015 tarihleri arasında 102 hastaya ait (53 erkek ve 49 kadın), 116 melanom dışı deri kanseri (113 bazal hücreli karsinom ve 3 skuamöz hücreli karsinom) mikrografik cerrahi ile tedavi edildi. Tümörlerin tümü baş veya boyunda lokalize idi ve rekürrens açısından en az 1 yüksek risk faktörü taşıyordu. Mikrografik cerrahi 2010-2013 yılları arasında Münih metoduyla, 2013-2015 yılları arasında ise Mohs cerrahisi kullanılarak uygulandı.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 65,86±12,33, aralığı 33-90 yaş idi. Tümörlerin 112’si başa yerleşirken, 4’ü ise boyun yerleşimli idi. Tümörsüz sınıra ulaşmak için uygulanan mikrografik cerrahi kademe sayısı 55 (%47,41) tümör için 1 kademe, 55 tümör için 2 kademe iken 8 (%6,89) tümör için 2 kademeden fazla olarak gerçekleşti. Defektlerden 6’sı sekonder yara iyileşmesine bırakılırken, 31’i primer olarak onarıldı, 13 defekte tam kat deri grefti uygulanırken, 66 defekt ise flep ile onarıldı.
Sonuç: Bu çalışma ile mikrografik cerrahi Türkiye’de 5 yıl süreyle aralıksız uygulanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları mikroskobik eradikasyonun tümörlerin yarısından fazlasında birden fazla mikrografik cerrahi kademesi gerektirdiğini dolayısıyla melanom dışı deri kanserlerinin klinikte gözle görünenin ötesinde yayılma eğilimi olduğunu göstermektedir. Sonuçlar fonksiyonel ve kozmetik açıdan sağlam derinin korunmasının kritik öneme sahip olduğu baş ve boyun yerleşimli tümörlerde mikrografik cerrahinin uygulanması gerekliliğini desteklemektedir.