Background and Design: Occupational contact dermatitis (OCD) is responsible for 80-90% of the occupational dermatoses. The aim of this work was to evaluate the clinical features of patients with OCD admitted to our hospital.
Materials and Methods: The records of patients, who were admitted to our hospital with OCD between December 2009 and January 2013, were evaluated retrospectively. One hundred fifty-nine patients, who were diagnosed with OCD according to the Mathias criteria, were
included in the study. Age, sex, location of the lesions, atopic status, glove use, occupational exposure time and total IgE levels of the patients were assessed. Patients with positive allergic reaction with "European Standard Series Skin Patch Test" were identified as allergic OCD and
patients with negative test results as "irritant OCD". The clinical features and patch results of patients are evaluated.
Results: One hundred fifty-nine patients with a mean age of 39±7.9 years consisted of 151 men and 8 women. The hands were the most common site of OCD; the palms were the most common affected areas of hand eczema. Eighty-one patients (50.1%) were identified to have allergic OCD and 78 (49.9%) as irritant OCD. Irritant OCD was most commonly seen in dental technicians, whereas allergic OCD was most commonly seen in tailors. The top 3 most frequent allergens were potassium dichromate (15.1%), nickel sulfate (9.11%) and cobalt chloride (10.7%).
Conclusion: In our country, there has been no comprehensive study presenting the clinical and descriptive characteristics of OCD. For preventing OCD and reducing sick leave we need to have data that belong to our country. Consequently, multicenter studies should be
performed for establishing our own database on OCD.
Amaç: Mesleki dermatozların %80-90’ından mesleki kontakt dermatitler (MKD) sorumludur. Bu çalışmanın amacı hastanemize başvuran hastalardaki MKD'lerin klinik özelliklerini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: 2009 Aralık-2013 Ocak arasında mesleki deri hastalığı şüphesi ile hastanemize başvuran hastalar geriye dönük olarak incelendi. Mathias kriterlerine göre MKD tanısı konulan 159 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların meslek grubu, yaş, cinsiyet, egzamanın yerleşim yeri, atopi varlığı, eldiven kullanımı, mesleki maruziyet süreleri, total IgE ve “Avrupa Standart Seri Deri Yama Testi” sonuçları kaydedildi. Yama testi sonuçlarına göre duyarlılığı saptanan hastalar “alerjik MKD”, saptanmayanlar “irritan MKD” olarak değerlendirildi. Hastaların klinik özellikleri ve yama testi sonuçlarının birbiriyle ilişkisi değerlendirildi.
Bulgular: Yaş ortalaması 39±7,9 olan 159 hastanın 8’i kadın 151’i erkekti. Hastaların 81'si (%50,1) alerjik MKD, 78'i (%49,9) irritan MKD olarak değerlendirildi. Egzamanın vücutta en sık ellere, el kendi içinde değerlendirildiğinde ise en sık avuç içlerine yerleştiği saptandı. İrritan MKD en sık diş teknisyenlerinde, alerjik MKD en sık terzilerde saptandı. En sık duyarlılık saptanan 3 alerjen; potasyum dikromat (%15,1), nikel sülfat (%11,9) ve kobalt klorid (%10,7) olarak sıralandı.
Sonuç: Ülkemizde MKD'lerin klinik ve tanımlayıcı özelliklerini gösteren kapsamlı bir çalışma bulunmamaktadır. MKD’ye bağlı işgücü kayıplarının önlenmesi için ülkemize ait verilerin olması gereklidir. Bu nedenle kendi veri tabanımızın oluşturulması için çok merkezli çalışmaların yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.