Background and Design: The helper 17 (Th17) cells and interleukin-17 (IL-17) are thought to play a role in the pathogenesis of acne vulgaris (AV). Vitamin D, involved in bone metabolism, has also been shown to decrease proinflammatory cytokines through inhibition of Th17 cells and toll-like receptor 2 expression on monocytes.. We aimed to evaluate the effect of IL-17 and vitamin D levels in the pathogenesis of AV in our study.
Materials and Methods: Between October 2015 and April 2017, 80 AV patients (49 women/31 men) and 80 healthy controls (40 women/40 men) were admitted to the study. Demographic and clinical features were recorded. Blood samples were collected from all participants. IL- 17, was studied by sandwich ELISA method and vitamin D was studied by the chemiluminescence method.
Results: In the patient group vitamin 25-Hydroxyvitamin D3 [25(OH)D3] level was significantly higher than the control group (p=0.038). There was no statistically significant difference between the two groups at IL-17 level (p=0.959). According to the global acne grading system, vitamin D level in the mild group was 18.5 (12.8-23.1) ng/mL while the vitamin D level in the moderate-severe group was 18.0 (11.2-23.1) ng/ mL. There was no significant relationship between the severity of AV lesions and the vitamin 25(OH)D3 levels (p=0.623). IL-17 levels in the mild group was 534.7 (207.4-640.0) pg/mL, In the moderate-severe group, the level of IL-17 was found to be 368.1 (137.6-640.0) pg/mL. There was no significant relationship between the severity of AV lesions and IL-17 level in the patients either (p=0.256).
Conclusion: In this study, which examined the role of vitamin D and IL-17 levels in the pathogenesis of AV disease, no significant relationship between AV disease and vitamin D and IL-17 levels was obversed.
Amaç: Akne vulgaris (AV) patogenezinde T helper 17 (Th17) hücrelerinin ve interlökin-17’nin (IL-17) rolü olduğu düşünülmektedir. Kemik
metabolizmasında rol aldığını bildiğimiz D vitaminin de monositler üzerinde Toll-like reseptörü 2 ekspresyonunu ve Th17 hücrelerini inhibe
ederek proenflamatuvar sitokilerin üretimini azalttığı yolunda veriler bulunmaktadır. Çalışmamızda AV patogenezinde IL-17 ve D vitamini düzeylerinin etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ekim 2015 ve Nisan 2017 arasında AV tanısı alan 80 olgu (49 kadın/ 31 erkek) ve 80 sağlıklı kontrol (40 kadın/40 erkek) dahil edildi. Demografik ve klinik özellikler takip formuna kaydedildi. Tüm katılımcılardan kan örnekleri toplandı. IL-17, sandviç ELISA yöntemiyle, D vitamini ise kemilüminesans yöntemiyle çalışıldı.
Bulgular: Hasta grubunda 25 Hidroksivitamin D3 [25(OH)D3] vitamini düzeyi kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (p=0,038). IL-17 düzeyinde ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,959). Global akne derecelendirme sistemine göre hafif şiddetli olan AV olgularında D vitamini düzeyi 18,5 (12,8-23,1) ng/mL iken orta-şiddetli grupta D vitamini düzeyi 18,0 (11,2-23,1) ng/mL olarak saptandı. Lezyonların şiddetiyle 25(OH)D3 vitamini düzeyi arasında anlamlı ilişki olmadığı gözlendi (p=0,623). Hafif şiddetli grupta IL-17 düzeyi 534,7 (207,4-640,0) pg/mL iken orta-şiddetli grupta IL-17 düzeyi 368,1 (137,6-640,0) pg/mL olarak saptandı. Hastalarda AV lezyonlarının şiddetiyle IL-17 düzeyi arasında anlamlı ilişki olmadığı gözlendi (p=0,256).
Sonuç: AV hastalığının patogenezinde D vitamini ve IL-17 düzeylerinin rolü olup olmadığı araştırılan bu çalışmada AV hastalığı ile D vitamini ve IL-17 düzeyleri arasında belirgin bir ilişki gözlenmemiştir.