Lazer teknolojisindeki hızlı gelişmeler, tıbbın hemen hemen tüm dallarında bu tekniğin kullanım alanı bulmasını sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. Öyle ki lazerle direkt ilgili bilim adamlarının bile gelişmeleri takibi oldukça güç bir hale gelmiştir. Lazer tekniği, bu gelişmeler çerçevesinde kutanöz cerrahideki yerini de almıştır ve aha önce tedavisi mümkün olmayan ya da tatminkar olmayacak derecede tedavi edilen bir kısım dermatolojik hastalıkta etkili tedavi olanakları sunabilmektedir. Yeni lazer sistemleri ve kutanöz cerrahideki endikasyon alanlarının gün geçtikçe genişlemesi, lazerlerin dermatologların günlük pratik uygulamalarının kabul edilebilir bir parçası haline gelmesini sağlamıştır. Bu nedenle optimal bir tedavinin planlanması ve yürütülmesi için lazer fiziğinin ve biyolojik dokular ile ilişkilerinin çok iyi anlaşılması gerekmektedir. Bu yazı, lazer ışığının oluşumu, canlı dokularla olan ilişkisi ve değişik dermatolojik durumlarda kullanılmasındaki temel prensiplere değinmektedir.