Dergimiz 2012 aralık sayısıyla karekod sistemi uygulamasına başlamıştır.
Makalelerin üzerinde bulunan Karekodu dilediğiniz akıllı cihazınız ile okutarak makaleyi indirebilir veya meslektaşlarınızlada paylaşa bilirsiniz.
Cihazınıza QR codeReader app indirerek uygulamayı kullanmaya başlayabilirsiniz.
Apple app için tıklayınız
Android app için tıklayınız
Amaç: Bu çalışmada Kocaeli ilinde evde bakım hizmeti alan hastalarda bası ülserlerinin prevalansının tespit edilmesi ve ülserlerin klinik özelliklerinin ve ilişkili faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Ağustos ve Ekim 2007 tarihleri arasında evde bakım hizmeti alan toplam 420 hasta çalışmaya alındı. Bu süre boyunca bası ülseri bulunan her hasta beslenme ve sosyoekonomik durum, kişisel temizlik, inkontinansın varlığı ve diğer faktörler açısından değerlendirildi. Ek olarak ülserlerin yerleşim yeri, sayısı ve derinliğine göre klinik evresi kaydedildi.
Bulgular: Bası ülserlerinin prevalansı % 23,8’di. Hastaların ortalama yaşı 68 (11- 100) idi. Bası ülseri olan hastaların % 49’unda serebrovasküler olay, %14’ünde geçirilmiş travma öyküsü vardı. Bası ülseri başlıca sakral bölgede (ortalama, %72) yerleşirken en çok evre 2 (ortalama, %33) bası ülseri saptandı.
Sonuç: Biz bası ülserlerinin prevalansının %23,8 olduğunu tespit ettik. Çalışmamıza ve diğer çalışmalara göre oluşumu basit önlemlerle engellenebilen bası ülserlerinin yatalak ve bakıma muhtaç hastalarda hala sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu görülmektedir.
Background and Design: In this study, we aimed to determine the prevalence of pressure ulcers and to investigate the clinical features of ulcers and associated factors in patients receiving home health care in the City of Kocaeli.
Material and Method: A total of 420 patients, who received home health care by Kocaeli Metropolitan Municipality between August and October 2007, were included in this study. Each patient who had pressure ulcers during this period was assessed from the standpoint of accompanying diseases, nutritional and socioeconomic status, personal cleanliness, existence of incontinence and other factors. In addition, localization, number and clinical stage according to the depth of pressure ulcers were recorded.
Results: The prevalence of pressure ulcers was 23.8%. The mean age of the patients was 68 (range: 11- 100) years. Of the patients with pressure ulcers, 49% had cerebrovascular accident and 14% had past history of trauma. Pressure ulcers were found mainly in the sacral region (mean, 72%) and were most commonly in stage 2 (mean, 33%).
Conclusion: We determined that the prevalence of pressure ulcers was 23.8%. In our study, similar to other studies, it was observed that decubitus ulcers are still a frequently seen health problem in bedfast and needy patients, even though their occurrence can be prevented by some simple measures.