Vaskülitik sendromlarda tutulan damar çapının belirlediği klinik ve laboratuvar bulgular çok çeşitli ve geniş bir yelpaze oluştururlar. Herhangi bir vaskülit için spesifik bir tanı aracının olmaması, tüm klinik ve laboratuvar bulguların birlikte değerlendirilmesini gerekli kılar. Mevcut bulgular temelinde klinik şüphenin yol göstericiliğiyle şekillenen algoritmik tanı yaklaşımları, klinisyenin doğru tanıya ulaşmasında iyi bir yönlendirici olabilir. Bu yazıda belirli vaskülitlerde kullanılabilecek söz konusu tanısal yaklaşımlara örnek verilmeye çalışılmıştır.